Ankara, Cumhuriyet ile birlikte Türkiye’nin gelişen yüzünün simgesi olmasının yanı sıra taşradan kente yolculuğuyla da diğer bütün kentlerin dışında bir tavra sahip. Pek çok değerin sembolü, öncelikli olarak da başlangıcın. Yeni bir düzenin, hayatın, kültürün, sanatın başlangıcının. Denize hiç ihtiyaç duymayan insanların, birbirine bakarak iletişim kurduğu, çok okuduğu, çok yazdığı, çok düşündüğü bir şehir Ankara. Bütün bu noktalar bir araya geldiğinde Ankara’da geçen romanlar da diğer kentlere kıyasla tamamen kendine has bir atmosfere sahip oluyor.